Yıllardır göz hapsindeyim
Sıkıştırılmış bir yasaklıyım dört duvar arasında
Sadeliğinden eser kalmayan bir ülkedeyim gözlerim kapalı
Yokluğumun var olduğu yeminli bir davetteyim şimdi
Sevdalinkalarla büyüyen terli vücudumun en son demindeyim bu gece
Çelik bir zırha sığınmış, mülteci sevinciyle
Yaz aylarından kalan alışkanlıklarıma söz geçmez artık
Bozulmuş bir kainatın içinden seslenirken yaşamın kıyısına
Serserileşen, fosilleşmiş cinayetlerde açınca göz bebeklerimi
Yutkunurken bile ağlayasım tutar, cevap veremem
Benim benden başka kimim var Allah aşkına söyler misiniz?
Yas tutan bu nasırlı ellerimle
Gün ışığından mahsur kalan kalbimle
Yada başka mevsimlere uyanan sertleşmiş başımla
Alıp gitsem kendimi kim duyar?
Nefesimin bile kıymetsizleştiği günlerde
Acıya sarılıp da sendelediğim kaç yılım kaldı geride?
Sönmüş bir volkanik madde misali
Kaç gecenin içinden ışınladım gövdemi
Yada kendime mahrem kıldığım birçok sayısız değerin sebebini nereden bilebilirdim?
Susmayıp konuşan o dilimle yalvarıp yakarırken semaya
Kaç geceden, kaç litre suda yıkadım kendimi arındırmak için
Sözün bile anlamını unuturken
Aklımda kalan son kelimeleri aklımda nasıl tutabilirdim acaba?
Şahidim yalanlarıyla hayatı nasıl umarsızca nasıl gaddarca avuturdum bir çocuk gibi;
Söylesenize?
Ya susup kendi kendimi kandıracağım
Yada yalanların gölgesinde siz sandığım birçok varlığa kendimi anlatacağım
Unutmaktan başka çarelerim de oldu elbet
Yalansız yaşamaya karar verirken doğrulaştım ince bir çizgide
Kahretmeyi öğrendim her aldanış sahnesinde
Riyasız geçen günlerimin hatırına kaç zemheri geceden geçtim ıslanmadan
Vakti öldürmeden sağ kalmayı nasıl da becerdim kim bilir?
Sersemletici bir rüzgar estiğinde; sıcaklığından mevsimin nasıl da alıkoyamadım kendilerini
Yaşamak sandığım bir dörtlükle yola çıkarken ellerimde bavulu hazırken ölümün;
Yaklaşmak nasıl bir duygu acaba kasabaya?
Tutarsız bir akşamüstü nasıl oldu da unutuverdim geçmişi
Saklı kalan her gözyaşımda göz bebeklerimi ıslatmadan nasıl oldu da sevemedim asırlar boyu
Kendimi sorgularken bile hep korkular kalmıştı yüreğimin en çıplak yerlerinde
Haykırasım varsa bile nasıl oluyordu da derdimin, payıma düşenin bu olduğunu ben bilemedim